Koronavirüs salgını sebebiyle ertelenen düğünlerin yeniden başlamasıyla ilçemizdeki yorgancılar yoğun mesaiye başladı.
Merkezde yaşayan vatandaşlardan ziyade köylerde yaşayan vatandaşlardan daha çok talep ve sipariş geldiğini ifade eden İlyas Erdoğdu; “ Moda başta olmak üzere her şeyde olduğu gibi çeyizlik ürünlerinde de eskiye dönüş olması yorganlara olan ilgiyi daha da arttırdı. Köşkümüzde düğün sahipleri, el emeği göz nuru dikilmiş yorganlardan vazgeçemiyor, yöremizde her evde mutlaka çeyizlik yorganlar vardır. Kültürümüzün yaşatılması amacıyla çok sevindirici bir gelişme. Biz de; özellikle gelenek ve göreneklerin yaşatılması, hem kız hem de erkek tarafının çeyizlerine konulması amacıyla müşterilerin talep ve model seçeneklerine göre yorganları dikiyoruz. Genel olarak düğünlerin yaz mevsiminde yapılması sebebiyle kış aylarında ister istemez yoğunluk biraz azalıyor. Pandemi sürecinde de düğünler ertelendiği için taleplerde azalma olmuştu. Bu süreçte sipariş veren müşterilerin yastık, yorgan ve minderlerini diktik. Düğünlerin yeniden yapılmaya başlamasıyla talepler yeniden arttı ve yoğun mesaiye başladık.” diye konuştu.
SANAT YAŞADIĞI SÜRECE KÜLTÜR DEVAM EDER
İlçemizde belli bir sayıda yorgancının faaliyet gösterdiğini ve çok sabır gerektiren bir meslek olması sebebiyle çırak bulmakta zorlanıldığı belirten Yorgancı Erdoğdu; “Bir yorganın dikim ve işlemesi hiç mola vermeden çalıştığımızı farz edersek 12-13 saat sürüyor. El sanatları içerisinde çok sabır gerektiren mesleklerden biri olduğu için çırak bulmakta zorlanıyoruz. Teknolojinin de hızla ilerlemesiyle yok olmaya yüz tutacak mesleklerin başında yorgancılık da geliyor. Lakin bir yandan geleneklerimizin nesiller boyu yaşayabilmesi için bu sanatın devam etmesi şart. Her ne kadar teknolojiyle mücadele etsek de pamuklu yün yorgan ve yastığın elyaf ürünlerine göre çok daha sağlıklı olması, zaman içinde kıymetimizi daha anlaşılır hale getirecektir.” dedi.
Pamuğun hem sağlık açısından hem de uzun yıllar kullanılabildiği için ekonomik olduğunu sözlerine ekledi.